MYOM
Uterus adale tabakasından
gelişen iyi huylu tümörlerdir. Çok nadiren binde 2
oranında kötü huylu olabilirler. Çok sık görülürler,
hemen her 4-5 kadından birinde myom görülür. Bir tane
olabileceği gibi birden fazla da olabilirler. En çok
kırklı yaşlarda, daha az olarak otuzlu, hatta yirmili
yaşlarda görülebilir.
Belirti ve bulguları çok
değişkendir. Çoğunlukla belirtileri yoktur ve bir
jinekolojik muayene sırasında tespit edilir. Belirtileri
myomun yerleştiği yere ve büyüklüğüne bağlıdır. Rahimin
iç tabakasına yakın olanlara daha çok kanama yaparlar.
Kanama daha çok adet kanamalarının yoğun olması
şeklindedir. Ağrı semptomu verebilirler, daha çok
sonradan ortaya çıkan adet ağrısı şeklinde olabilir ancak
sürekli bir kasık ağrısı da bulgular arasında olabilir.
Büyük kitle etkisi ile bası bulguları verebilir. Mesane
ve idrar yollarına bası yaparak böbreklerde büyüme (hidronefroz)
yapabilir. İdrara gitme ihtiyacını artırabilir.
Üreme döneminde
karşılaşıldığında bir çok probleme yol açabilir. Nadiren
infertiliteye (kısırlık), tekrarlayan düşüklere, erken
doğumlara sebebiyet verebilirler. Gebelik sırasında
uterusun büyümesine paralel büyüyüp, doğum sonrası
dönemde küçülmesine paralel küçülürler.
Tedavisi cerrahidir. Hastanın
yaşına, gelecekte doğum yapacak olup olmamasına, menopoz
durumuna, myomun sayısına, yerine ve büyüklüğüne göre
değişir. Eğer hasta genç ve gelecekte doğum
yapabilecekse myomektomi denilen sadece myomun çıkarılıp
uterusun yerinde bırakıldığı ameliyet tercih edilir. Bu
durumda ameliyat sonrası doğum genellikle sezaryen
olmalıdır. İleri yıllarda yeni myom ya da myomların
çıkabileceği unutulmamalıdır. Çocuk sayısını tamamlamış,
başka çocuk doğurmayı düşünmeyen hastalarda ise
histerektomi (rahimin tümüyle çıkarılması) tercih
edilmelidir. Daha kalıcı çözüm olacaktır.
|